Miraslarımız
Karahisar Kalesi
Afyonkarahisar Kalesi, Afyonkarahisar şehir merkezinde volkanik özellikli, yerden yüksekliği 226
metre
olan doğal yükseltili bir kaya kütlesi üzerinde yer alan bir kaledir. MÖ 1350 yıllarında Hitit
imparatoru II. Murşil zamanında Arzava seferinde mustahkem mevki olarak kullanılmış olan bu kale
önce
Hapanuva; Roma ve Bizans dönemlerinde Akroenos adıyla, Selçuklu Hanedanı'ndan itibaren ise Karahisar
adı
ile anılmıştır.
Kalenin zirvesinde MÖ.1200-700 tarihleri arasında Anadolu’da yaşamış olan Frigler Dönemi'ne ait
kültür
izlerine rastlanmakta olup, Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış birçok tapınma yeri ile 4 adet büyük
sarnıç
(su çukuru) bulunmaktadır. Surları, Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat zamanında kale dizdarı olan
Mimar
Bedrettin Gevhertaş tarafından 1235 yılında onarılmış, ayrıca kaleye küçük bir mescit ile yanına
saray
yaptırılmıştır. 1573’te Osmanlı Sultanı II. Selim’in emriyle Mahmut Bey tarafından burçları,
sarnıçları
ve kulesi tekrar onarılmıştır.
Afyonkarahisar Kalesi, geçmişte volkanik özellik gösteren 226 metre yüksekliğindeki bir kayanın
tepesinde yer almaktadır. Kale; bölgenin “Afyonkarahisar” ismini almasına vesile olmuştur.
Bu kale 3400 yıl boyunca savunma amacı ile kullanılıp, savaşta kullanılan stratejilere büyük katkıda
bulunmuştur.
Frig Vadisi
Afyon merkezine 121 km uzaklıkta olan Frig vadisi, ulaşımdan yana sıkıntı yaşamayacağınız bir konuma
sahiptir. Ziyaretçiler, özel araçlarıyla veya otogardan kalkan minibüsler ile oldukça rahat bir
şekilde ulaşım sağlayabilir.
Afyonkarahisar’da yapılan arkeolojik kazılarda Friglere ait birçok kalıntı bulunmuştur. Geometrik
şekillere sahip birçok seramik eserlere rastlanmıştır. Geçmişinden günümüze kadar izleri ilk günkü
gibi taşıyan Frig vadisi; eşinizle dostunuzla gezebileceğiniz ve atlı tur, bisiklet turu gibi birçok
etkinlik sağlamaktadır.
Bir zaman kısıtı olmadan istediğinin mevsimde gezebileceğiniz bir noktadır fakat soğuk bir nokta
olduğunu bilmeniz size fayda sağlayacaktır.
Afyon'un tarihi ve turistik duraklarını yerinde göreceğiniz ve konforlu bir tatil planı yapmak için
Afyon Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Afyon Arkeoloji Müzesi
Afyon’da birçok tarihi eseri barındıran bu müze, şehrin merkezinde bulunmaktadır. Ulaşımda gerek
özel araç gerekse toplu taşıma olsun sıkıntı yaşamadan gidebilirsiniz.
Yapılan ilk kazı çalışmalarından biri olarak 30’lu yıllarda ilk defa adı duyulmuştur. Sandıklı
ilçesinde olan bu müze ülkemize önemli derecede prestij sağladığı için, önde gelen bir nokta haline
gelmiştir. Sadece bulunduğu şehirde ki eserlerden oluşsa da uzun yıllardan beri sırtladığı
zenginliği onu unutulmaz hale getirmiştir.
Afyon’da büyük tarihi değerleri içinde biriktirmiş olan bu müze, pazartesi günleri kapalı olup 17:30
dan sonra hizmet verememektedir.
Afyonkarahisar Ulu Camii
Tarihi yapıya sahip bu camimiz Afyon’un merkezinde yer almaktadır. Dilediğiniz şekilde oraya
gidebilir ve sıkıntı yaşamadan görebilirsiniz. Taksi, belediye otobüsü ve ya özel araç hiç
farketmeden ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
40 direkli cami olarakta bilinen bu yapı 40 direk üzerinde oturtulmuştur. Bir vadi üzerinde kurulmuş
olan cami, Selçuklu vezirinin oğlu Nasuriddin Hasan tarafından yaptırılmıştır. İlk başta moloz ve
toprak kullanılarak inşaa edilen bu cami sonrasında osmanlı döneminde birkaç kez restorasyona
uğramıştır. Şehrin sarp kalesinin eteklerinde konumlanmış olup içerisinde çok önemli çini ve hat
çalışmaları bulunmaktadır. Dilediğiniz gibi gelip o önemli detayları ve tarihin önemli izlerini
kendi gözünüzle görebilirsiniz.
Büyük Taarruz Şehitliği
Bu şehitlik Afyon merkezine 16 km uzaklıkta bulunmaktadır. Toplu taşıma, özel araç, taksi vb. tüm
imkanlarla ziyaret edebileceğiniz bir konuma sahiptir.
1922 tarihinde Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa`nın emir vermesi ile büyük taarruz başlamıştır. 4
gün içerisinde 275 subay ve 2150 mehmetçiğimiz şehit olmuştur. Bu yapı ise bu şehitlerimi temsil
etmek ve anısını hatırlatmak amacıyla kurulmuştur.
Hemen şehitliğin girişinde 8 metre yüksekliğinde kemerli bir kapıyla karşılaşacaksınız. Hemen arka
tarafında ise 18 metre yüksekliğinde Mustafa Kemal Atatürk heykeli yer almaktadır. Bu heykelin
konumlandırılması ise yolda geçenin göreceği şekilde yapılmıştır. Dilediğiniz gibi gezip
şehitlerimizin anılarını yaşatabilirsiniz.
Yedikapılar Manastırı
Afyon’un Bolvadin ilçesinde bulunan bu yapı gayet rahat bir ulaşıma sahiptir. Bolvadin-Emirdağ
karayolu üzerinde Kemerkaya Beldesi’nde yer almaktadır. Afyon merkezine 68 km uzaklıkta olup ister
afyon merkezden toplu taşıma ile, taksi ile veya özel araçla ulaşabilirsiniz.
Henüz manastır olduğu kesinleşmemiş olsa da manastır olarak kabul edilen bu yapının Bizanslılara ait
olduğu bilinmektedir. Dışarıdan ne kadar ufak gözükse de içerisi gözleri kamaştıran bir görkeme
sahiptir. İçeride gıda stok alanları, mezar odaları, barınma yerleri, koridorlar ve sığınaklar
bulunmaktadır.
Sultan Divani Mevlevihanesi
Afyon merkezde bulunan bu yapı ulu camiye 150 m uzaklıkta yani yürüme mesafesindedir. Toplu taşıma
veya özel araç ile çok rahat ulaşabileceğiniz bir konuma sahiptir.
Hz. Mevlana’nın şehre uğraması Mevleviliği yayılmasına sebep olmuştur. Halk onu büyük bir coşkuyla
karşılarken o zamanların büyük aliminin çocukları Mevlana’nın ziyareti sırasında burda sünnet
olmuşlardır. 13. yüzyılda inşa edilen bu yapı 1902 yılında talihsiz bir yangınla 1908 yılında tekrar
inşaa edilmek zorunda kalınmıştır. Ziyarete hep açık kalmış olan bu yapı 2007 yılında tekrar restore
edilmiştir. Camii, derviş odaları, çile hücreleri ve geniş avlusu görmeye doyamayacağınız yerlerden
biri olarak aklınıza kazınacaktır.
Döğer Kervansarayı
Afyon’un İhsaniye ilçesinde yer alan bu yapı merkeze yaklaşık 50 km uzaklıktadır. Merkezden kalkan
minibüsler, taksi veya özel araçla sorunsuz bir ulaşım sağlayabileceksinizdir.
Osmanlı padişahı 2. Murat tarafından yaptırıldığı bilinen bu yapı iki katlı olup Selçuklu ve Osmanlı
mimarisinin harmanlamasıyla ortaya çıkmaktadır. Turistlerin dinlemesi için yapılmış olan bu yapının
alt katında dinlenme üst katında ise yataklar yer almaktadır. Odalardan ikisi kubbeli olup diğeri
kemerli tonoz örtülü bir yapıya sahiptir ve bu yapı 6 asırdır ayakta durmaktadır. Kesme taş ile inşa
edilen bu yapı 1993 yılında etraflıca bir restorasyondan geçip tekrar hizmete sunulmuştur.